Türk ve Yabancı korku
filmi yönetmenleri / oyuncuları ile yaptığım röportaj serileri devam ediyor. Bu
defa Slasher türünün iyi örneklerinden olan ve ülkemizde Balta (Hatchet) adıyla
bilinen serinin 3.filmini yöneten Bj McDonnell ile kısa bir röportaj yaptım.
McDonnell, yönetmenliğin yanı sıra, Avengers, Star Trek, Jack Reacher, Ant-Man,
Halloween II (2009) vb.gibi birçok filmin kamera operatörlüğünü de yapan oldukça
yetenekli birisi.
McDonnell, hem Popüler
Sinema’da hem de sosyal medya ortamında yayınlamak üzere kendisine yönelttiğim
soruları beni kırmayarak cevapladı.
BJ McDonnell 'e, bize vakit ayırdığı için çok teşekkür ediyoruz.
KE- 2000 yılından bugüne kadar birçok filmin yapım
ekibinde yer aldınız. Marvel filmleri, korku filmleri ve bazı tv serilerinde
kamera operatörlüğünde bulundunuz. İlk yönetmenlik deneyiminize Hatchet 3 gibi
bir korku filmiyle başlamak nereden aklınıza geldi?
BJ- Hatchet 3 filmini
yönetmem Adam Green sayesinde oldu aslında. Benim filmi yöneteyim diye bir
talebim olmadı. Bir çok yönetmen bu filmi yönetmek istiyordu ama ben ilk
Hatchet filminden beri kamera operatörü olarak çalışmıştım. Çok büyük bir iş
olmadığı için yönetmenliğe atılmak adına iyi bir adımdı. "İlk yönetmenlik
denemesi" yaftasını kırabileceğim bir işti. Tarzı, karakterleri vs
biliyordum. Benim istediğim tek şey en iyi ve daha büyük bütçeli bir film
yapmaktı. Bunun için çok az paramız vardı, bir milyondan daha az ki bu da çok
düşük bir bütçe demektir.
KE- Yönetmenliğe
devam etmeyi düşünüyor musunuz? Örneğin Hatchet’in terör estiren karakteri
Viktor Crowley’i yeniden canlandırmak gibi bir düşünceniz var mI? Aklınızdan
geçen yeni projeler nelerdir?
BJ- Kesinlikle ilerde daha çok film çekmeyi düşünüyorum. Şu an elimde
bir kaç iş var ama dürüstçe söylemek gerekirse kamera operatörlüğünü de çok
seviyorum. Sıradaki film için acele etmiyorum. Bir sonraki film hem hikaye hem
de bütçe açısından çok doğru bir iş olmalı. Hatchet serisine gelince artık
yapmayacağım. "Hatchet adamı" olarak mimlenmek istemiyorum. Bu
Adam'ın işi. Hatchet 3’den beri çok şey öğrendim. Hatchet filmlerindeki mizah
tarzı gerçekten benim tarzım değil. Ben daha ciddi korku filmleri ve
aksiyon/ bilim kurgu filmleri yapmak istiyorum. Eğer bir başka Hatchet filmi
yaparsam bu geriye doğru çok büyük bir adım olur. Benim Victor Crowley günlerim
artık sona erdi.
KE- Hatchet
serisindeki ölüm sahneleri diğer filmlere göre fazlasıyla kanlı. Bu sahneleri
çekmek titizlik gerektiren bir makyaj istiyor. Çekimler sırasında cast ekibi
ile yaşadığınız ilginç veya komik olaylar var mı?
BJ- Böyle bir anı Hatchet 1 de
yaşadım. Deon Richmond'un kolları yüzülüyordu. Benim ve baş kamera asistanımın
kendimizi kandan koruyacak gerekli ekipmanı yoktu. Kan spreyi sıkılınca, baştan
ayağa kan içinde kaldık. O sabah üstümüz sahte kana batmış bir şekilde bara
gidip içki içtik.
KE- Hatchet
1 ve 2’nin hem yazarı, hem de yönetmeni olan Adam Green, bu defa sadece Hatchet
3’in senaryo kısmında yer alıyor. Yönetmenliği kendisinden alma fikri nasıl
ortaya çıktı?
BJ- Sanırım Hatchet 2 den sonra
Adam başka bir Hatchet filmi yapmakta tereddüt etti. H2 pek de iyi bir reyting
almamıştı üstüne üstlük bir sürü de eleştiri almıştı. Benim yönetmenliğe doğru
ilerleyişimi ve bu filmler hakkında bilgim olduğunu fark etti böylelikle ben çok
mantıklı bir seçim haline geldim. Açıkça şunu söylemeliyim ki setteki her film,
sahneleri en iyi şekilde çekmek için Adam, Will Barret ve benim bir arada ortak
çalışmamızın sonucudur.
KE Star
Trek ve Avengers gibi büyük bütçeli filmlerin kalabalık oyuncu kadrosuyla
çalışmak ve bu dev setlerde çekim yapmak kolay olmasa gerek. Ne gibi zorluklar
yaşadınız bu setlerde?
BJ- Tüm içtenliğimle
belirtmeliyim ki büyük filmler müthiştir. Doğru iş çıkartmak için bolca
zamanınız vardır. Tonlarca planlama ve aksiyon sahnelerini çekmek
için haftalarca zamanınız vardır. Bütçe ne kadar büyükse film de o
kadar kolaydır kanımca. Bir yönetmene göre bütçe ne kadar
büyükse, projede yer alanlar ve yapımcılar da yaratıcılığını o ölçüde
ortaya koyar. Siz bir yönetmen olarak istediğiniz şeyi
alırsınız onlar da kendi istediği şeyleri alırlar. Bu oynamak zorunda
olduğunuz çılgın bir oyundur. İşte yönetmenlerin bir an önce işi
bitirmek istemesinin nedeni budur. İnsanların çoğu zaman farkına
varamadığı şey her seçimin yönetmenlerin kendi seçimi olmadığı gerçeğidir.
KE-
Setlerde çalışmayı sevdiğiniz birkaç yönetmen ve oyuncu ismi verebilir misiniz?
BJ- Rob Zombie ile çalışmayı seviyorum.
O gerçek bir hikayeci ve hayalperestir. Ayrıca Seth Rogen ve Evan
Goldberg 'i, Jorma Taccone ve Akiva' yı da seviyorum.. Büyük işler çıkartan
yönetmenlerle kolay çalışmak kadar sette iyi vakit geçirmek de önemlidir. Bu
arada William Friedkin ile çalışmayı da severim. Çalışmayı sevdiğim aktör
ve aktrisler ise Andy Sandberg, Tye Sheridan, Tom Cruise, Josh Stewart,
Rose Byrne, Aaron Eckhart, Ike Barenholdtz, Zac Efron, James and Dave
Franco...... Bu liste uzar da uzar.
KE-
Şimdiye kadar hiç Türk korku filmi izlediniz mi? İzlediyseniz düşünceleriniz
nelerdir?
BJ- Açıkçası izlediğimi söyleyemem. İzlemişsem de
şayet Türk filmi olduğunu anlayamamış olabilirim. Türk korku filmlerine bir göz
atıp izlediğim var mı diye bakmalıyım. O kadar çok korku filmi izledim
ki şimdiye dek hangisinin hangi ülkenin filmi olduğunu zar zor
aklımda tutabiliyorum :)))
KE En beğendiğiniz 2 korku filmini ve 2 yönetmeni yazar mısınız?
BJ-
The Thing / John Carpenter ,
Hellraiser/Clive Barker.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder