Hitman, bilindiği
üzere zamanında piyasayı alt üst etmiş çok sıkı bir video oyunudur. Oyunda sessizce
ve düşmanlara fark edilmeden yaklaşıp onları arkasından iple boğarak öldüren bu
suikastçiyi yönetirken çok dikkatli olmak gerekir. Katilimiz
siyah takım elbisesi, kırmızı kravatı, kel kafası ve ensesindeki seri numarası
yazılı barkodu (640509-040147) ile cool bir assassin
tiplemesidir. Hitman, Romanya’da Dr. Wolfgang tarafından en azılı katillerin
DNA’sından yaratılmış bir çeşit klondur. Deneyler sonucu artık neredeyse bir
makine kadar soğuk ve duygusuz olan suikastçimiz, aynı zamanda korkusuz, çok
hızlı ve fazlasıyla güçlüdür. Yakın dövüş tekniklerini çok iyi bilir ve
mükemmel bir sniperdır. Durum böyle olunca tabii ki yapımcılar bu kadar güzel
bir hikayeye el atmadan yapamazlardı. 2007’de ilk Hitman filmi ortaya çıktı,
fakat içinde her ne kadar tanınmış oyuncuları barındırsa da beklenen ilgiyi
görmedi. Oyunu ile film karşılaştırıldığında, çok fazla eksikler vardı
senaryoda. Araya 2012’de Interview with a Hitman adında sadece kahramanın adını
kullanarak kendine pay çıkartan ve bir katilin hikayesine odaklanan çakma bir
film daha piyasaya düştü. Bu filmin basitliğinden bahsetmeye gerek bile yok
zaten. Ve şimdi de karşımıza 2015 yapımı tam dazlak olmayan sıfır kesim saçı ile
başka bir Hitman ortaya çıkıverdi.
Genelde
suikastçiye görev verilip düşmanları öldürmesi beklenirken, bu defa
suikastçinin peşine düşmanlar takılıyor. Hikayede, genetik yapılarıyla
oynayarak suçlular ordusu kurmak isteyen bir kurumun hedefi haline gelen Ajan
47, film boyunca yanına kendisi gibi özel olarak eğitilmiş ve programlanmış bir
bayanı (Katia) da alarak, ordan oraya koşturup kedi fare oyunlarıyla boğuşuyor.
Bizimkilerin peşlerine takılan ve Hitman kadar güçlü, yakın dövüşten iyi
anlayan, oldukça zeki bir belayı oynayan yeni nesil Star Trek’in Spock’ı,
Heroes’ın Sylar’ı Zachary Quinto filmin aksiyonuna yakışır güzel bir iş
çıkarmış. Bana göre ne olursa olsun Sylar’dan beri bu adama kötü rol daha çok
yakışıyor. Katia’yı oynayan Hannah Ware ise, bu kadar aksiyonu bol bir filmin
içinde gösterdiği hızlı ve çevik halleriyle hiç mi hiç sırıtmıyor. Homeland’ın
asık suratlı, tepkisiz, mimiği alınmış karakteri Peter Quinn’i canlandıran
Rupert Friend ise,yine aynı tavırlarıyla tam bir Hitman olmuş. Bu rol için, sevimsiz
olsun, buzdolabı gibi bir oyuncu olsun diye düşünen yapımcılar için biçilmiş
bir kaftan olsa gerek Rupert. Her ne kadar başarıyla rolünün altından kalksa da,
ben yine de bu adama Homeland’den beridir ısınamadım o ayrı.
Hitman:Agent 47,
bir aksiyon filmi olarak dövüş sahnelerinden tutun da, CGI tekniğinin başarısına
kadar kesinlikle birçok filmle yarışacak bir yapım olmuş. Mantıksızlığın hat
safhada olduğu aksiyon sahnelerini zaten filmin fragmanından biliyor olsak bile,
beyazperdede izlemek ayrı bir keyif. Filmin başlarında yer alan sorgulama
sahnesindeki aşırı uçuk kaçış sahnesinin ardından, zaten az sonraki 1,5 saat
boyunca nelerle karşılaşacağınızı kestirmeniz mümkün. Kırmızı kravatı asla
bozulmayan son 5 dakikaya kadar sıyrığı bile olmayan kel kahramanımız, film
boyunca neler yapmıyor ki. Yakın dövüş sahnelerindeki ihtişam, John Wick tarzı
ani ve hızlı çekimler, mideye, bacağa, kafaya nereye gelirse silah sıkma sekansları
gayet mükemmel. Aksiyon olsun da nasıl olursa olsun diyenleri mest edecek
düzeydeki araba kovalamaca ve helikopter sahnesi, CGI teknoljisinin her türlü nimetlerinden
oldukça yararlanmış. Özellikle sonlara doğru harika bir müzik eşliğinde Katia
ile beraber Mr. And Mrs. Smith tarzı ağır çekimde düşmanları teker teker
indirme sahnesi tam bir görsel şölen. Yönetmen Aleksander Bach’ın ilk filmi olan
Hitman:Agent 47, her ne kadar kendini tekrar eden ve yenilikçi bir tarzı olmayan
aksiyon filmi olsa da, bir ilk deneme olarak gayet güzel görünüyor.
Film, aslında
Hitman’in asıl çıkış hikayesine karşı geliyor vekahramanı, sessiz, görünmez olmasının
dışına taşıyarak tamamen ortalarda gezinen, elini kolunu sallayarak her yere
girip çıkan bir katile dönüştürüyor. Oyunla karşılaştırma içine girmeden,
aksiyon sahnelerindeki mantıksızlıklara fazla takılmadan kısa bir gülücükle bu
sahneleri aşarak izlerseniz, size çok keyif verecek bir film Hitman:Agent 47. Ayrıca
final sahnesinden de anlaşılacağı üzere devam filmi yolda olsa gerek.
Bu Yazım Popüler Sinema'da yayınlanmıştır.