Aylar önce başladığım korku filmleri röportajlarım tam
gaz devam ediyor. The Blair Witch Project (Blair Cadısı) filmiyle found footage
(el kamerası) akımını dünyaya tanıtan yönetmen Eduardo Sanchez ile yaptığım
söyleşide aklıma takılan ne varsa sordum. 2014 yılında Exists ile yine bir
found footage filmi çeken yönetmen bu defa ormanda yaşayan Bigfoot adı verilen
bir yaratığın hikayesine odaklanmış.
Kendisi hem Popüler
Sinema’da, hem de sosyal medya ortamında yayınlamak üzere sorduğum
soruları beni kırmayarak cevapladı.
Eduardo
Sanchez’e
bize vakit ayırdığı için çok teşekkür ediyoruz.
KE-
Dan Myrick ile birlikte “found footage” akımının başlangıcı sayılan Blair Witch
Project’in bir belgesel şeklinde çekilmesine nasıl karar verdiniz? Nereden
çıktı el kamerası ile film çekme fikri?
ES-
Film ilk olarak bir belgesel olarak planlanmıştı. Sinemacıların ormanda
kayboluşunun görüntüleri, Blair Cadısı efsanesinin araştırılması ve
öğrencilerin kayboluşuyla harmanlanacaktı. Montajda gördük ki belgesel
görüntünün dramatik gücünü kısıtlıyor. Böylece belgesele dair her
şeyi kestik. Sanırım el kamerasıyla görüntüleme fikri yapımcı Gregg
Hale'e aittir. O, Heather'ın yapımı belgelemek için kamera arkası
görüntülerini çekeceğini hesapladı.
KE-
Blair Witch Project’den sonra birbirine benzeyen fazlasıyla found footage tarzı
filmler yapıldı. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Sizce bu kadar fazla film yapmak
bu türün kalitesini düşüyor mu?
ES- BLAIR 'ın found footage
stilini çok popüler kılması, bu stili son derece elverişli bir yapım
tekniği haline getirdi ki, bu harika bir şey. Diğer film yapımcıların bu
teknikle neler yaptığını görmek de çok müthiş. Daha sonra çekilen
CLOVERFIELD,REC ve PARANORMAL ACTIVITY gibi bazı filmleri de seviyorum.
KE- 1999’dan
bugüne kadar çektiğiniz korku filmleri toplam 5 adet. 16 senede 5 korku filmi
az değil mi? Bu konuda biraz seçici mi davranıyorsunuz?
ES- Bunun seçici olmakla pek
alakası yok aslında. Her filme maddi kaynak bulmakla ilgili bir durum.
Sadece iyi proje bulmak değil, aynı zamanda onun finanse edilmesi de çok zor
bir iş. Her seferinde farklı bir mücadele.
KE-
2014 yapımı Exist ile yeniden found footage tarzı bir filmle karşımıza
çıktınız. Filmin hikayesi ormanda yaşayan Bigfoot denilen bir yaratık üzerine
kurulu. Nereden çıktı bir Bigfoot filmi yapmak? Ne gibi araştırmalar yaptınız
bu konuda?
ES- O filmi Austin,
Texas yakınlarında Spiderwood Stüdyoları denen bir yerde çektik.
Hayatım boyunca Kocaayak hakkında araştırma yapmışımdır. Uzman değilim ama bu
yaratık hakkındaki hikayeleri seviyorum ve acaba gerçekten orada bir yerlerde
olsa nasıl olurdu diye de hep hayal etmişimdir. EXISTS'e gelince, Kocaayağı bir
yaratığa ya da doğa üstü bir şeye dönüştürmeden gerçekçi bir şekilde ekrana
yansıtmaya çalıştım.
KE- Korku
filmi çekmenin ne gibi zorlukları var? Sette yaşadığınız zor anlar mutlaka
olmuştur. Bize biraz anlatır mısınız?
ES-
Sanırım en zor yanı gerçekten de karanlık bir şeyle yani insanla uğraşıyor
olmanız. LOVELY MOLLY benim için oldukça sertti mesela. Onu yaparken çoğu kez
resmen depresyona girdim. Ayrıca, genelde gece, karanlıkta geçen korku
filmleri yaptığınız için hep gece çalışıyorsunuz ki, bu da oldukça yorucu.
KE-
El kamerası ile çekilen filmleri izlerken gözleri çok yorduğu bir gerçek. Bu
konuyla ilgili ne gibi tepkiler aldınız? Sizce bunun daha kolay ve rahat
izlenebilir bir yöntemi var mı?
ES-
Ne kadar titreme yapabileceğiniz konusunda çok dikkatli olmanız lazım. Eğer çok
fazla yaparsanız kesinlikle dikkat dağıtan bir şey olur. Bu işte yani el
kamerasını kullanma konusunda çılgın olmalısınız tabii, ama izleyiciye de
arada daha az titreyen bir şey sunup onları biraz dinlendirmeyi
bilmelisiniz.
KE-Bir
korku filminin sonuna kadar seyirciyi merak içinde bırakmak ve bunu başarmak
kolay bir iş değil. İzleyiciyi ekrana kilitlemek için ne gibi yöntemlere
başvurursunuz? Sizce bir korku filminde bunu sağlamak için neler yapılmalı?
ES-
Bunun gizli bir formülü yok aslında. Sürekli verileri takip etmek ve
de izleyicinin sizinle beraber olduğunu ümit etmek zorundasınız.
KE
Korku filme çekmeye devam edecek misiniz? Yeni projelerinizden biraz bahseder
misiniz?
ES-
Evet sürekli korku filmleri için fikir geliştiriyorum ve elimizde ümit ederim
ki kısa zaman içinde gerçekleşecek bir iş var. Ayrıca kendi
korku showumuzu televizyon vasıtasıyla yaymak için, daha ziyade televizyon işi yapıyoruz.
KE- Şimdiye kadar hiç Türk korku filmi
izlediniz mi? İzlediyseniz düşünceleriniz nelerdir?
.
ES-
Hayır, ama bir kaç tane izlemek isterim.
KE- En beğendiğiniz 2 korku filmini ve 2
yönetmeni yazar mısınız?
ES-
En sevdiğim film kesinlikleTHE EXORCIST, şimdiye kadar yapılmış en korkunç
film. İkinci en sevdiğime gelince burada bir kaç film söylemem gerek :
JAWS, THE SHINING, AMITYVILLE HORROR, EVIL DEAD 2. Yönetmenler ise William
Friedkin ( EXORCIST' den dolayı ) ve Alfred Hitchcock çünkü o bu işi hepimizden
önce yaptı.
Bu Yazım Popüler Sinema da yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder