Clive Barker’ın yarattığı Hellraiser filminin ardından
bir seri haline dönüşen korku filminin sonuncusu Hellraiser: Judgment, 2017
yılında vizyona giriyor. Filmin kült karakteri haline gelen Pinhead’in yeni
posteri ise şu sıralar internette dolanıyor. Yaptığım röportajlar serisinin
içindeki John Carpenter ve Jack Sholder gibi efsane isimlerin yanına bu defa
da, Hellbound: Hellraiser II filminin yönetmeni Tony Randel eklendi. Biraz
kendisini ikna etmem zor olsa da, sonunda röportaj teklimi kabul ettirmeyi
başardım.
Usta yönetmen, hem Popüler
Sinema’da, hem de sosyal medya ortamında yayınlamak üzere yönelttiğim soruları
beni kırmayarak cevapladı.
Tony Randel’a bize vakit ayırdığı için çok teşekkür ediyorum.
KE-
Genelde korku gerilim türünde filmler çektiniz. Korku filmlerine olan ilginiz
nereden geliyor?
TR-Los Angeles California’da büyüdüm. Altmışlarda ben küçük bir
çocukken geceleri bir sürü korku filmi yayınlayan kanallar
vardı. Filmleri severdim ve korku filmleri ilgimi çekerdi, çünkü
korkutulmaya bayılırdım.
KE- Clive Barker’ın yarattığı Hellraiser filminin
devamı olan Hellbound size ait. Bundan sonraki devam filmlerini neden siz
çekmediniz?
TR- Çünkü, Hellraiser III'ün yapımcısıyla tartıştım ve hem o projeyi, hem de serileri tamamen
bıraktım.
KE
Hellraiser’ın kült bir seri olmasının sebepleri nelerdir ?
TR- İnsanlar Pinehead'i ve onun etrafındaki dünyayı
seviyor. O karakter her ne kadar ürkütücü bir şekilde olsa da, filmin
tüm yaratıcılığını ateşliyor.
KE- Çektiğiniz filmler arasında en
beğenilenleri hangisi oldu?
TR- Hellbound açık ara en popüler filmim. Bugün bile yıllar sonra da
olsa benden onun hakkında konuşmamı bekliyorlar. Örneğin sizin gibi. Bu güzel
bir şey.
KE- Korku
filmi çekmenin ne gibi zorlukları var? Sette yaşadığınız zor anlar mutlaka
olmuştur. Bize biraz anlatır mısınız?
TR- Sette, Hell'in olduğu sahnelerde Frank'ın odasını yangın yerine çevirmeye
çalıştık. Fakat aynı zamanda başka bir yanma efekti vardı, bu Clair Higgin'in
sırtındaki yanıktı. Oldukça şaşırdık ve telaşlandık. Ama bence, korku
filmindeki en zor şey, filmin izleyiciyle buluştuğunda yeterince korkutucu
olup olmayacağına dair şüphesi ve kendini sorgulamasıdır.
KE- 2015 yapımı
aile komedisi olan Hybrids tamamen tarzının dışında bir film. . Farklı türlerde
filmler denemeyi seviyor musunuz? Yeniden korku filmlerine dönecek misiniz?
TR- Komediyi seviyorum ve dürüst olmak gerekirse bir daha korku
filmi çekip çekmeyeceğimden emin değilim.
KE- Günümüze
göre kıyaslama yaparsanız korku sinemasına olan ilgi 80-90’larle nasıldı? Neler
değişti son 30 yılda korku sinemasında?
TR- Seksenler korku filmleri açısından müthiş zamanlardı, çünkü seyirci
filmlerin yapım aşamasından çıkan sonuca kadar herşeyle ilgiliydi. Fanların
takip ettikleri yönetmenler vardı ve onların işlerini büyük bir merakla
beklerlerdi. Bugünün izleyicisinin belki de, korku filmleri adına piyasada çok fazla
çeşit olduğundan başları dönüyor. Ve bunun sonucunda ise daha ilgisiz, daha az
haberdar oluyorlar birçok şeyden. Bugünkü korku filmleri eskilerini kopyalıyor
ve bunu da kötü bir şekilde yapıyor.
KE-
En beğendiğiniz 3 korku filmini ve 3 yönetmeni yazar mısınız?
TR- 1. Texas Chainsaw Massacre (original
version) Tobe Hooper / 2. Night of the Living Dead (1968) George Romero / 3.
Zombie (1969) - Lucio Fulci
Bu Yazım Popüler Sinema da yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder