"Katwe'nin
Kraliçesi: Hayat, Satranç ve Olağanüstü Bir Kızın Büyük Usta Olma Rüyasına Dair
Bir Hikâye" adlı kitaptan uyarlanan
Queen of Katwe, hintli kadın yönetmen Mira Nair’ın elinden ilham verici bir hikayeye
dönüşmüş. İzlerken Cool Runnings (Üşütük Popolar, 1993)’ı hatırlayacağınız
filmde bu defa, komedinin yerine karakter odaklı bir çalışmaya yer verilmiş.
Merkezine Phiona (Madina Nalwanga) adlı bir kızı yerleştiren Queen of Katwe,
diğer biyografik/spor filmlerinin tersine bu defa fiziksel değil zihinsel bir
sporu yani santrancı ön plana çıkarıyor. Uzak bir coğrafyadan gerçek bir başarı
öyküsünü anlatan Disney yapımı bu film, aslında oldukça dramatik bir yapıya
sahip.
Filmin hikayesi Uganda’daki Katwe
gecekondusunda ailesi ile birlikte yaşayan Phiona’nın santranç öğrendikten
sonra yaşamını değiştirmek üzere vereceği kararlar üzerine kurulu. Babası
olmayan Phiona, kardeşlerini geçindirmek için annesi ile birlikte çalışıp,
mısır satıyor. Okuma yazma bilmeyen Phiona, dünyanın en yardımsever koçu
tarafından keşfedildikten sonra bir santranç programına katılır. Zaman geçtikçe
ustalaşmaya başlayan Phiona, kendisindeki pratik zekayı da keşfetmesiyle birlikte
hayatını değiştirmek ve Uganda’yı temsil etmek için Dünya santranç
turnuvalarına hazırlanır.
Disney filmleri denince akla, renkli
peri masalları ya da sıcacık ve samimi aile filmleri gelir. Bu defa yine Afrika
görüntüleriyle dolu rengarenk bir aile filmine ve fazla karikatürize edilmemiş
bir başarı hikayesine tanık oluyoruz. Disney filmi olduğundan gecekondu
bölgelerini ele alan siyasi mesajlara fazla ağırlık verilmediği de bir gerçek.
Bunun yerine zorlu ve korkunç çalışma ortamlarının içinden çıkan bir karakterin
liderliğe yükselişine odaklanılıyor. Ufak yaştaki öğrencileri eğiten koçun
onların pozitif olabilmeleri ve başarıyla tanışabilmeleri için başvurduğu
mizahi yöntemler ise filme neşe katıyor. Kazanmaya odaklı her spor filminde
olduğu gibi yine heyecanlanıyoruz ve yine gözler doluyor. Uganda’da yaşayan ve fakir
bir bölgeden gelen Phiona ile zengin çocuklardan oluşan rakip oyuncular
arasındaki kültür farkı da filmde fazla göze batmadan eleştiriliyor. Oueen of
Katwe, basit ve sonu tahmin edilebilir bir film olmasına rağmen seyirciyi
sıkmadan kendisine bağlayacak çok fazla detaya sahip. Sadece santranç
turnuvalarını ön plana çıkaran uzun ve durağan sahnelerle dolu bir film değil.
Aile içinde yaşanan dramatik olaylar ve yaşam mücadelesi en az filmin ana
hikayesi kadar önem taşıyor.
Yönetmen Mira Nair,
içinde bulunduğu kötü koşullardan ötürü hiç kimsenin öğrenme hakkından mahrum
kalmamasını ileri süren fazlaca detayı filme güzelce yerleştirmiş. Ayrıca 20
yıldan fazla Uganda’da yaşayan Nair, buradaki fahişelik, yoksulluk gibi ögeleri sıkça göstermeyi tercih etmiyor
ve seyircinin ana karaktere acımasını değil o karakterle gurur duyulması için
elinden geleni yapıyor. Filmin en baskın karakterlerinden birisi de çocukları
için ölmeye hazır bir anne olan Nukka (Lupita Nyong’o). Yeri geldiğinde sert ve
eleştiren ama asla bulunduğu içler acısı duruma rağmen onları ihmal etmeyen çok
iyi bir anne. Yönetmenin kadın olmasının da filme çok katkısı olduğunu
düşünüyorum. Niar neredeyse filmin tüm yükünü anne-kız, Nukka ve Phiona’nın
sırtına taşımış, hatta hikayeye yön veren bu iki kadın, filmi daha otantik bir
hale getirmiş. Sonuç olarak satranç, “küçük olanı büyük yapabilen” bir spordur
mesajını veren Queen of Katwe, azim ve başarı öykülerine ilgi duyanların zevkle
izleyeceği bir film.
Bu Yazım Popüler Sinema da yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder