Marvel in iki senedir bizi besleyen süper ajanlar dizisi
Agents Of Shield tam gaz devam ediyor. Dizi Nick Fury eşliğinde kurulmuş olan SHIELD
in başındaki Marvel filmlerinden tanıdığımız Ajan Phil Coulson ve ekibi
etrafında dönüyör.Her bölüm filmlerle paralel ilerlerken Shield ajanlarının
enteresan güçlere sahip düşmanları nasıl alt ettiklerini görüyoruz. Avengers dan sonra New York da ortaya çıkan
süper kahraman şeklindeki kötüler ve normal insanlar arasındaki birçok olayı
çözmek üzere kurulan May,Ward,Skye,Fitz ve Jemma dan kurulu ekip daha sonraki
bölümlerde yeni ajanların katılmasıyla adeta güçlenerek diziyi mükemmel bir
duruma getirdi. Marvel fanatiklerinin şu sıralar çok fazla keyif alarak izlediği
dizi başlarda karakterlerin marvel sinematik evreni ile bağlantılı olmaması
yüzünden çok eleştirildi. Avengers filminde Loki tarafından Coulson ın ölmesi
ve dizide tekrardan canlı olarak nasıl karşımıza çıktığını görmek izleyenleri
hayli şaşırttı. Fakat bölümler geçtikçe dizi bizlere ne nasıl nerede şeklindeki
tüm sorularımıza mantıklı açıklama getirdi. Avengers in tekrar kurulması için
Nick Fury nin Coulson ı nasıl kullandığını ve tüm gerçekleri öğrenmiş olduk.
İlk sezonundan ortasından sonra konunun Hydra ya bağlanması ve ekipteki
köstebek durumları her bölüme ayrı bir heyecan kattı.
“Thor The Dark World” ve “Captain America : The Winter
Soldier” ile bağlantılı olan bölümler ile dizinin çıtası yükseldi. Asgard dan
Lady Sif e ,Peggy Carter dan Nick Fury e kadar sinema filmlerinden konuk
oyuncuların gözükmesi hayranlarının diziyi daha çok sevmesine neden oldu.
Karakterler ve konular her geçen bölümde daha çok olgunlaştı. Akıllara
durgunluk veren , seyirciyi merak içinde bırakan bir dizi haline gelen “Agents
Of Shield” in “Avengers: Age of Ultron” la bağlantılı olması durumu kesinleşti.
Çok iyi planlanmış ve orijinal senaryosu ile bu dizinin ilerde Marvel
dünyasında çok konuşulacağı kesin. İkinci sezonda yeni karakterlerin diziye
dahil olması ve normal insanların gizemli güçlere sahip olan birer süper
kahramana dönüşmesiyle en çok beklenen ve tahmin edilen “Inhumans” olayı gerçek
oldu. Tüm fanların hayranlıkla beklediği Marvel evrenindeki süper kahramana
benzeyen bir ırk olan Inhumans ların yavaştan ortaya çıkması ve karakterlerin
de şekillenmesiyle seyirciler farklı teoriler üretmeye başladı. Seyirciler Coulson
tarafından yazılan sayıların ne anlama geldiğini bulmaya çalışırken bir yandan
da Skye ın bir Inhuman olan Quake
karakterine nasıl dönüşeceğini düşünür hale geldi. Fakat halen son bölümlerdeki
olayların meydana geldiği şehrin Inhumans ların yaşadığı Attilan olup olmadığı
kesinleşmiş değil.Bu dakikadan itibaren dört sene sonra filmi gelecek olan
Inhumans ların temelleri hazır bu dizi ile atılmışken biraz Inhumans lar
hakkında bilgi vermemiz gerek.Çünkü dizinin gelişim sürecinde karşımıza bu ırktaki
karakterler bol bol çıkacak .
Inhumans lar
ilk kez Marvel evrenine kendi başına bir seri olarak 1975 yılında giriyor. Inhumanslarda
iki uzaylı ırk var Kree (Guardians of the Galaxy de gördüğümüz ırk) ler ve
Skrull lar. Bu ırklar yıllarca birbirleriyle savaşırlar ve sonunda Kree ler
kendilerine bir üs kurarlar. Burada keşfettikleri insan ırkı üzerinde deney
yaparak süper askerler yaratmak peşinde olan Kree ler bir süre sonra deneyleri
yarım bırakmak zorunda kalırlar. Yarıda bırakılan ırk kendi gelişimlerini
sürdürerek Inhumanslar olarak hayatlarını Attilan da sürdürür. Daha sonra Terrigen adı altında bir dumanın bu ırkın süper
güçlere sahip olmasına neden olduğu anlaşılır.Yalnız bazıları bu dumandan kötü
etkilenip birer mutant haline dönüşür. Reaksiyon vermeyen ve mükemmel
olanların ise üremesine karar verilir.
Mutant geçirenler ise çok farklı şekillerde şehirde gezerler. Inhumansların
diziye girmesiyle gerçekten her bölümde ayrı bir heyecan ve merak başladı. Bir
sonraki haftayı iple çeken izleyici kitlesi dizilerde ortaya çıkan bazı
karakterlerle ilgili yeni dizi projelerini de az çok tahmin eder oldu. Marvel
dünyasının dizi sektörüne el atması ve bu dizilerin de filmlerle olan
bağlantıları sayesinde çizgi-roman kültüründen gelmiş olan hayranların dışında
sadece filmleri izlemiş olan bir kesimin de tetiklendiğini görüyoruz. Sadece
çizgi-romanlarda kalmayıp beyazperdeye de Marvel dünyasını taşıyan büyük usta “Stan
Lee” ye çok şey borçluyuz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder