1 Mart 2015

87. OSCAR GECESİNİN ARDINDAN



Yanında çok daha güçlü ve çarpıcı filmler varken Crash / Sheakspare in Love/ American Beauty / The Hurt Locker ( ki o zamanlar kategoride 5 film olurdu ) gibi seyret unut tarzındaki yapımları En İyi Film kategorisine taşıyan akademiye  küskünlüğüm her ne kadar devam etse de  yine Oscar zamanı gelince heyecanlanır adayları izler  kendimce bir şeyler karalarım . Tüm teknik vs gibi yan kategoriler hakkında değil daha çok ilgilendiğim üzen ve sevindiren kısımlara değinirim.. Bu sene diğer yıllara göre biraz daha çekişmeli bir ortam vardı sanki Oscar gecesinde. Fakat uzun zamandır Oscar gecesindeki gösterileri sunumu sürprizleri yeterli bulmadığımdan bu kısımlara değinmek bile istemiyorum. Ben hala “Billy Crystal” esprilerini ve o dönemlerdeki showları özlüyorum .

Bu yıl da  “Birdman” in En İyi Filmi alması yine Oscara olan kızgınlığımı arttırdı. İnanılmaz derecede şişirilen yazılan çizilen bu film sonunda akademinin de gözüne nasıl sokulduysa artık Oscarı kaptı. Oylamalarda ne türlü olayların döndüğünü bilmek mümkün değil ama insaf yani, yanında yedi tane daha aday varken ve bunların içinde Boyhood / The Grand Budapeşt Hotel /Whiplash / The Theory of Everything / The Imitation Game gibi gerçekten seyrederken size farklı duyguları yaşatan sıkı yapımlar dururken “Birdman “gibi sıkıcı neredeyse tamamı tek mekanda geçen olağanüstü oyunculuklarında bulunmadığı  fantastik/sanat tarzındaki bu filme Oscarı neye dayanarak verdiler anlamış değilim. Sahnelerin tek planda çekilmiş olması, kamerayı yönetmenin iyi kullanmış olması sonucunda En İyi  Sinematografi  Oscarını da aldı hak ettiği şekilde , bu kısmı anladık.  Ama en iyi yönetmen ödülü nedir ? Niye “Boyhood” ile “Richard Linklater” alamadı mesela ? On iki sene içinde farklı zamanlarda beklemiş yılmamış aynı oyuncuları bir araya getirmiş oynatmış ortaya bir film çıkarmış emeği daha büyük değil mi ? “The Grand Budapeşt Hotel”  ile Wes Anderson adeta yönetmenlik dersi verip harika bir film yapmamış mıydı ?21 Gram,Amores Perros gibi filmleri yönetmiş olan Alejandro González Iñárritu Birdman gibi bir filme neden el atmış o da belirsiz. Sevgili Keaton sen zamanında Batman oldun gel bir de Birdman ol hem bak dile de hoş geliyor yanına da Edward Norton u koyarız bir de Emma Stone u veririz ki  kız Spiderman de kalmasın yaparız bir sanat filmi o da ön plana çıkar diye düşündüğünü aklıma getirmek istemiyorum JBu arada Michael Keaton çok beğendiğim bir oyuncudur kesinlikle Birdman da iyi oynadığını da düşünüyorum ama aday olacak kadar değil. Fakat ondan iyisi de vardı ki o da almasını çok istediğim fakat alamayacağını düşündüğüm “Eddie Redmayne” dı. “The Theory of Everything” deki Stephen Hawking rolünü hakkıyla verdi  ve oscarı da kucakladı. Sanki rolünü oynamamış ta bir Hawking belgeseli izliyorduk  o da kendisiydi. Bu kadar mı güzel oynar bir aktör rolünü .Gerçekten .87.Oscar ödüllerindeki beni en fazla sevindiren ödül En İyi Erkek oyuncu dalında Eddie Redmayne in başarısı oldu.Bunun yanında kesin gözüyle baktığım hatta başka hiçbir adayı gözümün görmediği muhteşem performansı ile “Whiplash” in bizi ekran başında delirten öğretmeni “J.K Simmons” vardı . Altın küre ödülünün ardından akademi nasıl olduysa  J.K Simmons a hakkını vererek bizi şaşırtmadan En iyi Yardımcı Erkek ödülünü verdi. En İyi Kadın oyuncu kategorisinde ise sinema dünyasında oyunculuğunu Merly Streep kadar çok başarılı bulduğum her tür filmin altından başarıyla kalkan Julianne Moore u zaten Oscar gecesinde elinde Oscarla görmemek ayıp olurdu. İlk başlarda Oscara aday olmamasına çok şaşırdığım  film olan Gone Girl deki performansı ile Rosamund Pike ın kesin oscarı alacağını düşünmüştüm. Fakat Still Alice ı seyredince düşüncelerim değişti. Alzheimer hastalığına yakalanmış bir kadının durumu ancak bu kadar güzel anlatılırdı. Oynamamış yaşamıştı Moore rolünü. The Imitation Game filmini çok beğendim En İyi uyarlama senaryo ödülünü hakkıyla aldığını düşünüyorum. The Grand Budapeşt Hotel ise istediğim kategorilerde olmasa da yine birçok ödülün sahibi oldu  ama ben pek yeterli bulmadım aldığı Oscar heykellerini.  Bu kadar yan kategorideki ödüllerin yanında Wes Anderson ı En İyi yönetmen ya da En İyi Film  dallarında  The Winner is… cümlesinin ardından Oscarı elinde havaya kaldırmış  görmek isterdim.

Bu arada bu sene kesinlikle hakkının yenildiğini düşündüğüm iki film daha var. Bunlardan birincisi  ( akademinin “Christopher Nolan” la ne alıp veremediği var bilmiyorum ama ) 2014 ün en başarılı bilim/kurgu filmi uzay fantastiği “Interstellar” dı. Filmden sonra çekimlerini anlatan Nolan ın anlatımı ile belgeseli yapılmış , üstüne yüzlerce övgü dolu yazılar yazılmış  bu filmi akademi sadece nasıl görsel bir film olarak kalmasına göz yumdu bu da enteresan .O kadar aday var bari oraya bir yere iliştirin bu filmi öyle değil mi ? Diğer film ise “Nightcrawler”.  “Jake Gyllenhaal “ın performansı kesinlikle akademinin gözden kaçmış olmalı ki erkek oyuncu dalında aday bile gösterilmedi. Bence bu film En İyi Film kategorisinde bile bulunabilirdi.
Neyse bu seneyi de atlattık seyrettik heyecanlandık sevindik üzüldük artık seneye ne gibi sürprizler çıkar bakacağız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder