Son dönemde kendini
fazlasıyla tekrar eden Hollywood korku/gerilimlerinden sıkılanlar için
hazırladığım 2000'li yıllara ait 10 adet İspanyol gerilim filmi listesi.
Rec – (2007)
Yönetmen- Jaume Balaguero
Gerilimden
daha çok korku filmi olarak kendini
kanıtlamış olan REC İspanyol sinemasının vazgeçilmezidir. Peşinden çekilen devam filmleri bu kadar başarılı olmasa da, yine kendini
izlettirmiştir. Bir yayın muhabirinin itfaiye ekibiyle beraber katıldığı çekim
macerasının bir salgın yüzünden karantinaya alınmış bir apartmanda son
bulmasını anlatan REC’in neredeyse tamamı el kamerası tarafından çekilen
kayıttan ( Filmin adı da buradan gelmektedir “RECord” ) ibarettir. Gerilim dozu
oldukça yüksek olan filmi tabiî ki, Hollywood boş durmayarak Carantina adıyla
yeniden canlandırmıştır. Fakat size tavsiyem ilk ve orijinal olan bu yapımı
seyretmenizdir.
Los
Cronocrimenes – Time Crimes (2007)
Yönetmen- Nacho Vigalondo
Zamanda yolculuk ve paradokslar üzerine kurulu olan filmi aslında bir seri cinayet filmi
olarak da görebiliriz. Hikaye Hector un ormanda çıplak bir kızın başında elinde
makaslı maskeli bir adamı görmesiyle başlıyor. Ardından olayın içine giren
Hector kendisini bir zaman döngüsünde buluyor. Senaryo ve kurgunun mükemmelliği
ile seyirciye adeta beyin jimnastiği yaptıran film diğer gerilim filmlerinden
çok daha farklı bir yapıya sahip. Bu türün meraklıları için kaçırılmayacak bir
yapım.
El Orfanato –The Orphanage (2007)
Yönetmen- Juan Antonio Bayona
Yapımcılığını Gullierme Del Toro’nun üstlendiği
film, güzel bir malikaneye kurulmuş
yetimhanede geçiyor. Ortada hayali kahramanlar, evin önceki gizemi ,ani kapı
kapanışları, gaipten gelen sesler gibi klasikleşmiş korku filmi klişelerinin de
bulunduğu bir hikaye var fakat anlatım ve oyunculuk iyi olunca film kendisini Hollywood yapımlarından
bir tık daha üste çıkartıyor. .Özellikle Belen Rueda’nın
anne rolündeki başarısı filme aynı
zamanda dramatik bir hava katıyor. Eşe dosta tavsiye edebileceğiniz sıkı bir
gerilim filmi “Yetimhane”.
Los Ojos de
Julia – Julia’s Eyes (2010)
Yönetmen- Guillem Morales
Blindness gibi körlük üzerine yapılmış
etkileyici filmler kervanına rahatlıkla girebilecek kadar başarılı bir film
Julia’nın Gözleri. Sonunda körlüğe kadar
gidecek olan göz hastalığına sahip iki kardeşten birisi olan Julia kız
kardeşinin ölümü üzerine olayın intihar değil de cinayet olduğunu düşünür. Film
sonuna kadar acaba ne olacak sorusuyla sizi boğuşturuyor. Filme ayrı hava katan
Julia’nın gözünden izlediğimiz bakış açısı kısımları çok başarılı. Ortalamanın
çok üzerinde bol merak uyandıran sıkı bir gerilim filmi izlemek istiyorsanız bu
film tam size göre.
Mientras
Duermes –Sleep Tight (2011)
Yönetmen- Jaume Baleguero
“Ölüm Uykusu”, mutsuz bir apartman görevlisinin piskopat
yaşantısını anlatan oldukça enteresan bir konusu olan film. Hikaye bize Cesar’ın kendisine yapışmış olan
mutsuzluğunu başkasının mutluğuna karşı nasıl kullandığını anlatıyor. Bir
apartman dairesinde yaşanan olaylar sırasında, sessizliğin hakim olduğu
sahnelerdeki ürkütücülüğü ön planda tutan yönetmen seyirciyi adeta gerilim
sınavından geçiriyor. Görmeniz gereken bu film aynı zamanda tüm toplum için gerçekten
iyi de bir ders niteliğinde.
La Piel Que
Habito – The Skin I Live in (2011)
Yönetmen- Pedro Almodovar
Genelde farklı türlerde filmler yapan Pedro
Almodovar, bu sefer birçok film festivalinden bolca ödülle dönmüş psikolojik
bir gerilim filmiyle karşımıza çıkıyor. Antonio Banderas’ı işinde çığır açan
bir estetik cerrah rolünde izlerken adeta filmin sonuna kadar onunla beraber
tüm yaptıklarını yaşıyoruz. Adım adım cinsiyet, kimlik ve beden kavramlarının
nasıl bir gerilime dönüştüğünü Almodovar farkıyla izliyorsunuz. Tüm gerilim
filmlerinin dışında oldukça farklı bir senaryoya sahip bu film asla
kaçırılmaması gereken bir yapım.
La Cara
Oculta – The Hidden Face (2011)
Yönetmen- Andres Baiz
Filmimiz Adrian,Belen ve Fabian üçlüsünün gizem
dolu hayatları üzerine kurulmuş bir aşk ve ihanet öyküsü. Hakettiği kadar güzel
bir kurguya sahip sonuna kadar sizi merak içinde bırakan bir film “Saklı Yüz”. Az
sayıda oyuncu ve kısıtlı mekan filmlerinden birisi olan film için ancak
dramatik bir romantik -gerilim diyebiliriz. Ne demek istediğimizi filmi
izledikten sonra anlayacaksınız.
El Cuerpo – The Body (2012)
Yönetmen- Oriol Paulo
Yönetmenin ilk uzun metrajli filmi olan “Ceset”,
morgdan kaybolan bir iş kadının cesetinin arkasındaki sır perdesini anlatıyor. Kurgusundan dolayı
adeta seyirciyle saklambaç oynayan filmin final sahnesine kadar neler olup
bittiğini anlamanız biraz zor. Seyirciyi ters köşeye yatıran filmler furyasının
başında gelebilecek kadar güçlü bir senaryoya sahip. Başrolde Yetimhane ve
Julia’nın Gözleri’nden tanıdığımız başarılı oyuncu Belen Rueda yer almakta.
Insensibles (2012)
“İncendies”
( İçimdeki Yangın) den sonra yine çarpıcı bir final üzerine kurulmuş film olan “Duyarsız”, iki ayrı hikayeyi içinde
barındırıyor. İlk olarak İspanya’daki savaş döneminde akıl hastanesindeki
çocukların fiziksel acı çekmeye karşı duyarsızlaştırılmaları anlatılmakta.
İkinci hikayede ise, ilik nakline ihtiyacı olan bir beyin cerrahının biyolojik
anne-babasını araması konu ediliyor .Özellikle akıl hastanesindeki karanlık ve
ürkütücü atmosferiyle ön plana çıkan bu film türünün meraklıları için oldukça
garip bir yapım.
Los Ultimas
Dias – The Last Days (2013)
Salgın
filmleri ile ün yapan yönetmen yine
enteresan bir bilim/kurgu gerilim filmine hayat veriyor. Gelecek yıllarda geçen
filmde açık alanlara çıkınca havayla temas halinde ölümle sonuçlanan bir salgın
yer almakta ve insanlar bu yüzden kapalı
mekanlarda yaşamaktadırlar. Koşturmaca ile dolu heyecan yaratma peşinde olan
yönetmen sonuna kadar sizi ekrana çivileyerek bunu başarıyor. “Son Günler”, bu tarz gerilim severler için iyi bir örnek .
Bu Yazım Popüler Sinema da yayınlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder