Marvel
hayranlarının çoğunluğunun çizgi-roman fanatiği olduğunu bilmeyen yoktur .Tüm
karakterlerin hayat hikayeleri , kötü güçlere karşı verdikleri savaşlar, birlik
ve beraberlikleri birebir her karesi ile detaylı şekilde anlatılır
çizgi-romanlarda. Önemli olan kısım bu karakterleri tüm ince detaylarıyla
beyazperdeye aktarabilmek ve o iki saate sorunsuz şekilde sığdırabilmektir. 2008
yılında Iron Man ile başlayan Marvel filmleri serisi tüm hızıyla büyük bir
başarıyla sinemaya uyarlanarak devam etti. The Incredible Hulk, Thor, Captain
America gibi Marvel’in en güçlü süper kahramanları ardı ardına devam
filmleriyle sinemada hayat buldular.
Marvel sinematik evreninin birer parçası olan bu filmlerin senaryoları,
çizgi-romanlarının dışına çok fazla çıkmadan bekleneni izleyiciye verdi. Marvel
tek tek ele aldığı bu karakterleri 2012 yılında nihayet The Avengers’ta
toplayarak gösterime soktu ve izleyici kitlesini ikiye katladı. The Avengers ,
Shield ekibinin başı olan Nick Fury’nin
New York’u bir felaketten kurtarmak için tüm ekibi dünyanın dört bir
yanından toplamasını anlatıyordu. Filmin eleştirmenlerden tam not almasının ve
dünya çapında elde ettiği başarının ardından devam filminin gelmesi
kaçınılmazdı. Bu arada geçen üç yıl zarfında Marvel’in Agents of Shield ve
Agent Carter dizilerini ortaya çıkarması ve hikayeleri filmlerle tamamlar hale
getirmesi, Marvel Sinematik Evreni için büyük bir gelişme oldu. ( Özellikle
Agents of Shield’in en son yayınlanan ikinci sezon, 19.Bölümün son sahnesi,
Avengers: Age of Ultron’un giriş sahnesiyle birebir bağlantılı )
Sonunda ilk
filmin hem yönetmeni hem de senaristi olan Joss Whedon , Avengers: Age of
Ultron ile kahramanları yeniden bir araya getirmeyi başardı. Bu defa dünya
Ultron adında bir yapay zeka ürünü ile başı belada. Bu yapay zeka nın oldukça
fazla maraheti var , Belli bir bedene sahip değil kendi iskeletini
yaratabiliyor, istediği zaman yeniden kendini güncelliyor ve zekasını arttırarak
oldukça kuvvetli bir hale dönüşebiliyor. Tony Stark’ın yanlış kararlar sonucu
böyle bir gücü tekrar ortaya çıkarması ile Ultron yeniden hayat buluyor ve
kahramanlarımızın başına bela oluyor. Ultron’u yaratma süresinde ve öncesinde
verdiği tepkiler ile oldukça ön plana çıkan ve ekipte gerginlik yaratan Tony
Stark filmin en kilit adamı rolünü üstleniyor.
Film nefes
kesen bir açılış sahnesi ile açılıyor. The Avengers’dan hatırladığımız Loki’nin
asasını, Shield’in ezeli baş belası olan örgüt Hydra’nın elinden almak için bir
baskın düzenleyen Avengers ekibi, kareografisi düzgün bir aksiyon sahnesi ile izleyicileri
ilk dakikadan itibaren büyülüyor.İlk filmde neredeyse ekibin yan üyeleri
sayılan Black Widow ve Hawkeye
karakterlerine bu defa daha fazla ağırlık verilirken, bunun yanında yeni
karakterlerde filme eklenmiş. Quicksilver ve Scarlet Witch adlı ikizleri de
hikayeye ortak eden Joss Whedon, karakterlerin çıkışını çizgi-romandan farklı
bir şekilde filme dahil etmiş. Vision adındaki diğer yeni karakter ise aslında Marvel evreninin en tanınmış simalarından. Paul
Bettany gösterdiği mükemmel performans
ile Vision rolünün tam hakkını vererek adeta gelecek Marvel filmleri için kendisine zemin
hazırlıyor.Tabii ki bu kadar süper kahraman bir araya gelince filmde eğlenceli mizahı
bol diyaloglara da rastlamak mümkün oluyor. Joss Whedon, karakterlerin
geçmişlerindeki derinlemesine yaşadıkları duyguları,korkuları seyirciyi
sıkmadan güzel bir flashback ile sunuyor.
Film
gösterime girmeden önce yayınlanan fragmanlarda bolca gördüğümüz Hulkbuster ve
Hulk karşılaşmasının süresinin ne kadar uzun tutulduğunu ekrandan gözünüzü
ayırmadan izlediğiniz için, anlamanız pek mümkün değil. Filmin başından sonuna
kadar sağlam görsel efektlerle dolu, aksiyonun hiç kesilmediği Avengers: Age of
Ultron, ilkine göre daha fazla teknolojik ve daha üstün çekim teknikleri ile süslenmiş.
Sonuç olarak 140 dakikalık süresinin her dakikasının hakkını veren ,
hayranlarını üzmeyecek bir keyifli Marvel filmi Avengers: Age of Ultron.
Not : Hatırlatmamıza
gerek yok gerçi ama “Asla bir Marvel seyircisi filmin yazıları bitmeden çıkmaz
, çünkü mutlaka bir after-credits sahnesi vardır” .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder